Kedilerin koni ve çubuk biçiminde iki tür algılayıcıyla donatılmış çok mükemmel gözleri vardır. Koniler renkleri görmeyi sağlar, ama kedilerde bu algılayıcılardan yeteri kadar yoktur ve görüşleri ilk televizyonlara benzer: siyah-beyaz. Buna karşılık, geceleri kontrastları görmelerini sağlayan çok sayıda çubuk algılayıcıya sahiptirler.
Gün ışığında kısılan göz bebekleri de onlara yardımcı olur. Geceleri ise gözbebekleri genişleyerek en küçük ışık zerreciğini bile yakalar. Kedilerin gözlerinin içinde ayna etkisi yaratan yansıtıcı bir bölüm vardır: Bu da onların gün ortasında olduğu kadar ışıklı bir görüşe sahip olmalarını sağlar. Ama kapkaranlık olunca hiçbir şey görmezler, çünkü hiç ışık olmadığında en keskin gözler bile bir işe yaramaz. Kediler görme duyusunun süper kahramanları değildir. Haklarında üretilmiş efsanelerle yetinirler sadece. Charles Perrault’nun Çizmeli Kedi masalında, “kedi büyük senyör olur ve o günden sonra farelerin peşinden sadece eğlence olsun diye koşar.” Tilkinin Romanı’ndaki Tibert’den Jean de la Fontaine’in masalındaki Raminagrobis’e, bu arada Tom, Garfield ve Felix’e kadar kediler bu alandaki aslan payını hep kendilerine ayırmışlardır.
Sine (karikatürist Maurice Sinet) ise meşhur çizgi romanına şu başlığı koymuştur: “Ben ancak kedice düşünürüm”.
Kaynakça: Niçin Merak Ederiz? İş Bankası Kültür Yayınları
Çeviren: Ali Berktay