Birçok kültür, bunu geliştirmeye çalışmış. Antik Babil, Mısır ve Yunan halkları, muhtemelen yıldızları ilk gözlemleyen toplumlar olmuşlar. Bunu Ortaçağ’daki Asya ve Ortadoğu alimleri izlemiş, modern bilime büyük katkılarda bulunmuşlar.
Babilliler: Günümüzden 5.000 yıl önce yaşamışlardı. Oldukça yetenekli matematikçilerdi ve gün doğumuyla gün batımının detaylı kayıtlarını tuttular. Bu sayede dünyanın ilk takvimlerini yapmayı da başardılar.
Mısırlılar: Yıldız kümelerini şemalara döküp muhteşem piramitleri inşa ettiler. Bu piramitleri de yılın belli zamanlarında yıldızların gökyüzünde aldıkları şekillere göre dizdiler.
Yunanlılar: Milattan sonra 1. yüzyılda, antik Yunanlılar, Güneş’in, Ay’ın, gezegenlerin ve yıldızların nasıl hareket ettiğini çözmeye çalıştılar. Tam olarak bulamamış olsalar da sonraki girişimlerim başarılı olması için öncülük etmiş oldular.
Çinliler: Çinli astronomlar, dünyanın ilk yıldız haritalarını yarattılar ve bu sayede saat dilimlerini ortaya çıkarttılar, tutulmaları öngördüler, kuyruklu yıldızları takip ettiler.
Yani bütün bunları sırf kendileri için mi yaptılar?
Hem evet, hem hayır. Antik Babilliler ve Mısırlılar, muhtemelen bunun fitilini ateşledi. Yunanlılar bunu aldı ve geliştirdi. Ve daha sonra, Araplar, Yunanlıların ve Çinlilerin işlerini bir araya getirip üzerinde kendi bilgilerini eklediler. Birçok insan bunu bilmez ama astronomi konusunda bildiklerimizin çoğunu Araplara borçluyuz.
Kaynakça: Uzay O Ünlü Patlama Hikayesi
Yazarı: Glenn Murphy
